İlk defa bu yıl Türkiye’ye özel yayınlanan Mercer Türkiye 2021 Yetenek Eğilimleri Raporu, Türkiye’de faaliyet gösteren 174 şirketin insan kaynakları yöneticilerinden alınan yanıtlar baz alınarak hazırlandı. Mercer’ın 2021 Küresel Yetenek Eğilimleri Türkiye Araştırmasının Türkiye sonuçlarına göre; 2021 ve sonrasında insan kaynakları alanında şirketlerin gündemini meşgul edecek ana eğilimler şöyle sıralanıyor*;
1- Şirketlerin, gelecek stratejilerine uyumlu kritik yetkinlikleri belirlemek (reskilling ve upskilling)
2- Çalışan deneyimi ve ödüllendirme sistemlerini dijital dönüşüme adapte etmek
3- Yan hakların yönetimini çalışan beklentileri doğrultusunda esnek yan haklar gibi çözümlerle esnekliğe uygun hale getirmek
4- Yetenek ve beceri açıklarını eğitimlerle kapatmak
Covid-19 ile birlikte iş yapma ve çalışma modellerinde ciddi değişimler yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Çalışanların özellikle iş yaşamına karşı değişen bakış açıları artık o çalışanı elde tutmayı ve sadakat duygularını da etkilemeye başlamış durumda.
Pandemi sürecinde hayatımızın merkezine oturan sağlık endişesi ve ekonomik belirsizlik, iş yaşamına yönelik olarak şirketlerin bugün ve geleceğe yönelik çalışma modellerindeki dönüşümü ve buna bağlı stratejilerin hayata geçişini de hem hızlandırdı hem de evrimleşmesine zemin hazırladı.
Çalışanların ekonomik neden dışında var olan diğer detaylara da önem vermeye başladığı hatta bu önem katsayısının devam edip etmeme kararında da etkili olmaya başladığı bir evrende İnsan Kaynakları birimlerinde de hem zihinsel hem de operasyonel değişim bir anlamda zorunlu hâle geldi. En basit tabirle bir şirketin artık dijital alt yapıya sahip olmaması veya mevcut hakları dijital üzerinden talep veya takip edebilir halde olmaması önemli bir eksiklik olarak görülmeye başlandı.
Sadece iş odaklı bakış açısının artık yeterli olmadığı ve çalışan zindeliği (wellbeing) gibi yaklaşımların önemli hâle geldiği ve dinamik bir çalışan deneyimi açısından kritik bir evreye sahip olduğu dönemden bahsediyoruz. Bugün şirketlerin zihinsel veya duygusal zindelik stratejisi (meditasyon ve farkındalık (mindfulness), ruhsal zindelik platformları, psikolojik danışmanlık) gibi uygulamalar çalışanların verimliliğini ve bağlılığını etkileyen detaylar. Tüm bu gerekçeler ışığında şirketlerin bu konulara önem vermeye şimdiden başlaması gerekiyor.
İnsan dönüşen ve değişen bir varlık olmasına karşın kimi dönemlerde bu dönüşüm süreçlerinin olağan seyrinin dışında daha çevik ve hızlı gerçekleşmesi gerekiyor. İçerisinde bulunduğumuz dönem de tam olarak bu nadir örneklerden bir tanesi. Bugün neredeyse tüm toplantılarımızı online alt yapılar ile yapmaya başladık. Normal şartlarda bugünkü gibi bir değişime iş hayatının 2025 yılı gibi adapte olması beklenirken pandemi bu tarz adaptasyonların süreçlerine de önemli anlamda kısalttı.
Mercer’in raporunda bahsettiği dört başlık insan kaynakları alanında yer alan dört evrimsel kural hâline gelmeye başladı. Bu sürece uyum sağlama hızını arttıran şirketler hızlı bir şekilde gelişme gösterirken nitelikli çalışanları da kendilerine çekme becerisini de çoktan kazanmaya başladı.
KAYNAK
Bir cevap yazın